Hey, Damien!
Söz verdiğim gibi, geldim sana. Uzun zaman oldu değil mi? Özledim seninle dertleşmeyi, sorular sormayı. Sen cevap veremesen de..
Seni unuttuğumu falan zannetme, ama yazamadım sana. Cesaretim olmadı belki de, kim bilir?
Ee, sen de beni özledin mi? Ne saçma soru, neden özleyesin ki? Sürekli dır dır eden biri, oh kurtuldum demişsindir. Ama geri döndüm işte. Eğer istemezsen giderim, sorun olmaz. Aslında olur ama şu an güçlü gibi görünmem gerek, beni bilirsin.
Yine saçmalamaya başladım değil mi? Biliyorum..
Sana anlatmam gereken çok şey var ama o kadar uzun ara verdim ki, birden konuşmaya başlarsam ağır gelebilir. Yavaş yavaş anlatırım, olur mu?
Bende değişen bir şeylere rastladın mı? Kendime bakınca pek bir şey göremiyorum da. Aynaya baktığımda bile bir yabancı var.
Blogumun temasını değiştireceğim, şablonunu yani. Sıkıldım. Sen ne dersin? Bunu sana geri dönüşümün şerefine yapacağım.
Neyse şey.. Gitmeliyim. Yapmam gereken şeyler var. Seninle yeniden konuşmak güzeldi. Ve merak etme, buralarda olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder